Aşkı yaşamak zordur, içinde olmak ve yoğun sevgiyi hissetmek zordur. Her kesin harcı olmayan aşk, bir gün gelir sizleri de bulabilir. "Aşka inanmam" diyenlerin çoğu bu hisleri hiç tatmamış olanlardır. Aşk hastalık mıdır? Bunu hep birlikte görelim.
Şüpheci aşık; Her olaya şüpheyle bakar, kıskançtır, sanki her an aldatılacakmış gibi hisseder. Şakadan anlamaz, kırılgandır, çabuk sinirlenir.
Yalancı aşık; Kendi mutluluğu için karşısındakini kandırmaktan asla çekinmez. Pişmanlık yaşamaz, iş ve çalışma uyumu yoktur. Karşısındaki kişi ile aşk yaşamak için her türlü yalanı söyler.
Kendine aşık olan; Kendini aşırı derecede beğenir, karşısındaki kişiden devamlı övgü bekler. Başkalarını kıskanır ama kendisinin onlar tarafından kıskanıldığını düşünür. Bu tür aşıklar sizin onu pohpohlamanızı beklerler.
Oyuncu aşık; Cinsellik her zaman ön plandadır, sizi etkilemeye ve baştan çıkartmaya çalışırlar. Dikkat çekmek için dış görünüşünü hep ön planda tutar. İlişkide yakınlığın ve etkilemenin en öncelik sırasında olduğunu düşünür.
İstikrarsız aşık; Her an terk edilme korkusunu içinde yaşar. Bunu önlemek için de çok çaba sarf eder. Onu kaybetmemek için intiharı bile bahane olarak ortaya koyar. Stres onun göbek adıdır.
Bağımlı aşık; Sorumluluklarını hep karşı tarafa yüklemek ister. Yalnızlıktan aşırı korkar, ilişkisi bitsin hemen koşarak yeni bir ilişki arayışı içine girer.
Mükemmelci aşık; Mükemmelcilik onun için hayat felsefesidir. Karşısındaki kişiyi de bu yönde etkilemeye çalışır. Kurallar koyar ve illaki benim dediğim olacak yaklaşımını sergiler. İnatçıdır, parayı sever.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder